Mutluluk böyle bir şey.
Kazanılır ve kaybedilir anlık olarak. Bi’çırpıda kazanırsın, anında kaybedersin. Çünkü duygusal anlamda kıvanç duyduğun o an’ın istemsiz olarak dışa vurumudur çoğu zaman mutluluk. Mutluluk dediğin şey ömür boyu sürmez. Ömür boyu mutlu olunmaz. Kısa kısa mutlu olunur; bu kısa mutluluklar arka arkaya dizilebildiğinde ömür boyu mutlu olduğunuzu hissedersiniz.
Çok mu karışık oldu? Evet. Çünkü aktarmak istediklerinizi hemen anlatmaya çalışırsanız böyle olur 🙂 Gelin açalım biraz konuyu, uzun uzun konuşalım o zaman.
Mutluluk nedir? Mutluluk, başta da söylediğim gibi anlık bir kıvanç duygusu… Hiç herhangi bir şey için uzunca bir süre mutlu olduğunuzu hatırlıyor musunuz? Ya da sonsuz? Mutlu olursunuz, bir süre sonra farklı şeyler yaşarsınız. Sonra diskteki eski verilerin üzerine yeni verileri yazarmışcasına mutlu olduğunuzun an’ın üzerine yeni an’larınızı yazarsınız. Mutlu olduğunda genelde güler insan. Sevdiğiniz biriyle beraber mutlu olduğun bir iki saat geçirdiniz diyelim, güldünüz ve eğlendiniz. Sonra markete gittiniz alışveriş yapmaya. Alışveriş yaparken etrafa gülücükler saçtığınızı ve az önceki mutluluğunuzu devam ettirdiğinizi hatırlıyor musunuz hiç? 🙂 İm-kan-sız. Çünkü her şey gibi, her şeyin olması gerektiği gibi anlıktır o da.
Mesela bunlar evlenmeden önce parkta akşam sefası yaptığımız mutlu olduğumuz anlardan… Şuanda sadece fotoğraflara baktığımda hatırlıyorum o dakikaları ve o dakikalarda mutlu olduğumuzu. Çünkü o andı mutluluğumuz, geriye gördüğünüz gibi ölümsüzleştirdiğimiz anılarımız kaldı.
Bu da dış çekimdeyken ara molalardaki iki fotoğraf. Mutlu görünmüyor muyuz? O an mutluyduk ve hatırlamıyorum ama belki çıktığımızda aracın lastiği patladı veya acıktığımızda yemek yiyecek bir yer bulamadık ve mutsuz olduk. Yani bunlar da o anlıktı 🙂
Bu fotoğraflar da yakın bir arkadaşımızın evlilik kokteylinden… Burada da mutlu görünüyoruz değil mi 🙂 Sonrasında hatırladığım kadarıyla o anki mutluluğumuzdan eser yoktu, çünkü yorulduk ve geç saatte eve kendimi atmanın peşindeydik 🙂
Bu iki fotoğraf en çok mutlu olduğumuz günlerdendi belki, sanat, tarih, baş başalık, stressiz günlerdi.. Ama dedim ya, mutluluğumuz o anlardaydı ve unuttuk; yine sadece hatırladığımız zamanlar mutlu oluyoruz. Tekrar balayına gitmek ister miyiz? Tabi ki evet 🙂
Bunlar da son 1 ayımız içinden 🙂 Müthiş mutlu görünüyoruz, değil mi? Biri sahil gezintisi günümüzden Yeşilköy, diğeri Beyoğlu tarih gezintisi günümüzden Santa Maria Kilisesi kapısından…
Gördüğünüz gibi o fotoğrafların hiçbiri hafızamızda değil artık. Zaman geçtikçe sadece fotoğraflara baktığımızda o an mutlu olduğumuzu anımsıyoruz ve tebessümle anıyoruz. Bu arada fotoğraf ve mesleğimiz olan fotoğrafçılık tam da bu iş için 🙂 Hayatınızı mutlu olmak için yaşayın. Bakın insanları mutlu etmek için değil, kendiniz mutlu olmak için yaşayın. Biraz kendinizi düşünün, çünkü bi’ gün mutlu olabilmek için bir dakikanız bile kalmayacak. Ve o günün ne zaman geleceğini hiç kimse bilmiyor.
Hayatınızda mutlu olduğunuz anlar, mutsuz olduğunuz anlara fark atsın 🙂
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, sevgiyle kalın.